0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

 

Netflix’in meşhur serisi “Black Mirror”’ın yapımcılarından bu sefer 5 saatlik(süresi size göre de değişen) bir film karşımızda. Dünya’nın ilk interaktif filmi. Ne demek yani bu? Siz film sırasında karakterin yapacaklarını belirleyebiliyorsunuz. Evet evet! Hangi müziği dinleyeceğinden , kimi öldüreceğine kadar size sunulan şıklardan tercih yapıyorsunuz. Fikir mükemmel ve günümüz tüketiminde artık herkes her şeyi hem hızlı istiyor hem de kontrol etmek istiyor, bu nedenle de tatmin edici. Gittikçe tüketiciyi Tanrısallaştıran bir sistem moda oldu ve Netflix de bunun farkında. İnteraktif bir sistem olması, filmi izleyenlere hem keyif veriyor hem de biraz korkutuyor çünkü kendi kararlarının sonucunu stressiz bir şekilde izlemek o kadar da kolay ve alışkın olduğunuz bir durum değil. 

Filmi izledikten sonra tam olarak tatmin olmadım çünkü bazı kararları vermesem de vermek zorunda bırakıldım. Örneğin bir şeye “hayır” dememe rağmen sahne tekrar tekrar geriye sardırıp bana “evet” dedirtti çünkü senaryo ilerlemedi. Bu nedenle tamamen de kontrol sizde değil ve birkaç farklı son yok aslında. Baş ve son belli sadece gittiğiniz yollar ve süre size bağlı değişiyor. Ama madem interaktif neden benim istediğim olmuyor diye isyan ederken bir arkadaşım sayesinde şunu fark ettim ki zaten filmin de göstermek istediği bu ! Yani biz kararlarımızı kendimiz verdiğimizi sansak da dışarıdan kontrol ediliyoruz. Yani filmdeki karakteri biz nasıl kontrol ediyorsak, filmi hazırlayanlar da bizi kontrol ediyor. Evrende tam bağımsızlık ve özgür irade diye bir şey yok mesajı verilmek isteniyor. Hani bazıları der, ölüm zamanın bellidir ve ne yaparsan yap bunu değiştiremezsin diye. Belki de öyle , sadece günlük basit kararları kendimiz veriyoruz veya verdiğimizi sanıyoruz ama ana yol çoktan bizim dışımızda belirlenmiş…

Neyse sonuç olarak, derin ve düşündüren bir film. Kesinlikle kaçırmamınızı tavsiye ederim. İyi seyirler.